Mayıs
23
2014
Dün, Aile İşletmeleri Derneği’nin (TAİDER) Ankara Sanayi Odası (ASO) ile birlikte düzenlediği paneline dinleyici olarak katıldım. Panelin teması “Birinci nesil olarak başarılı olduk. Peki ya ikinci nesil?” idi. Bu yazımda, panelde aldığım notlardan hareketle içerik hakkında bilgi aktarmak ve panelin sağladığı faydanın, katılamayanlara da ulaşmasına katkıda bulunmak istedim.
… [ Yazının Devamı ]
Ağustos
16
2013
Bu ay basında, “Ailede Taht Oyunları” başlığı altında bir haber yer aldı.1 Haberde üst düzey yöneticilerle yapılan bir araştırmada, aile şirketleri ve halka açık firmalar arasındaki kurumsallaşma, itibar, inovasyon ve hız gibi konuların karşılaştırıldığına yer verildi. Bu yazımda sizlere haberde yer alan rakamları kendi tecrübeme göre yorumlamaya ve halka açılma ile kurumsallaşma arasındaki ilişkiye dair düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.
… [ Yazının Devamı ]
Mart
16
2013
Şirketlerin iş süreçlerinde yöneticilik yapmayı bırakarak, yeni bir vizyonla başladığım aile şirketleri ve KOBİ’lerdeki kurumsallaşma süreçlerinin tasarımı ve yönetiminde, 2013 yılbaşı itibariyle 10 yılı doldurdum. Aslında bu on yılın öncesinde de işletmelere giderek kurumsallaşma sağlayıcı mühendislik projeleri uyguladığım birkaç yıl geçti. … [ Yazının Devamı ]
Haziran
29
2012
Yaşanan sıkıntı ve tecrübeler, aile şirketlerindeki kurumsallaşmanın önemini gündeme getiriyor. 25 Haziran 2012 tarihinde Yeni Asır Gazetesi’nde yer alan bir haber oldukça ilgimi çekti. İzmir’deki bazı aile şirketleri örgütlenerek, yaşadıkları tecrübeleri diğerlerine aktarma kararı almışlar. Kurumsallaşmanın gereğini bir türlü anlamayan veya buna inanmayan çok sayıda işletme varken, birilerinin konuya öncülük etmesi kayda değer bir yaklaşımdır. … [ Yazının Devamı ]
Şubat
18
2012
Türkiye’nin büyük fabrikalarından birinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanına, kendisinin çok güvendiği bir tanıdığı benden bahsetmiş, firmasının bilgilerimden faydalanabileceğini söylemiş ve “Muhakkak tanışmalısın” demişti. Benim için alınan randevuya heyecanlanmış, koşarak gitmiş ve masasının önündeki misafir koltuğuna oturmuştum. Buraya gelip oturabilmenin bir ayrıcalık olduğunu ve herkese nasip olmayacağını düşünüyordum.
… [ Yazının Devamı ]